YANILSAMA #6

     Merhaba Okur. Tam 192 saattir Blog'a yazı yazmıyorum. Açıkçası ilk yazımda belirtmiş olduğum gibi, 72 saatte 1 yazı yükleyeceğimden bahsetmiştim. Ancak hayatımdaki gelişmelerden ziyade biraz da bu Blog'un yaygınlaşmasını şöyle bir bırakıp nasıl bir takip geri dönüşü alacağımı görmek istedim. O önceki yazılarımda belirtmiş olduğum gibi bu sefer hiç de o kadar tanıtım paylaşımı yapmadım. Yazıyı yolladığım insan sayısı %1'i geçmedi. Sadece Twitter adresim üzerinden '#sekshakkındabilinmeyenler' Hashtag'i ile son yazıyı paylaştım ve 15 dakikada 150 görüntülenme aldı. 

   
     Bu ülkede satan seksin bir başka ülkede değeri nedir bilemiyorum fakat bizler seks yapmak için olan çabamızı, bana kalırsa okumaya ve izlemeye tercih eder hale gelmişiz. Zira bunu şu şekilde de analiz edebiliriz, ortalama seks yapan 10 insandan 7'si porno izlemeyi sürdürüyor. Kamera açısı, PornStarlar, Color, Montaj, Efekt gibi faktörlerin kilit rol oynadığı bu sektörde pekala albenisi yüksek ürünlerin ortaya çıktığı aşikar. Fakat Seks yerine Porno tercihinin üşengeçlikten dolayı da arttığını düşünenlerdenim. Seks yapmak bir efor işidir. Ortalama 6 dakika süren seksin sadece hareketli kısmı, tarafların birbirleri ile olan uyumu ve Ejakülasyon'a dek süren vajina içinden, sperm temizlemek için evrilmiş penisin, içeri gir çık yapma işlemidir. Aslında sıvı alışverişi. Ancak modern zamanda bizim odak seviyemizin bu kadar düştüğü dünyada seks yaparken aklımdan neler geçtiğini düşünüyorum. Seni bilmem sayın okur ama ben düşündüğümü yatak başlığına yapıştırmış olduğum, kağıt ve kalemle, misyoner pozisyonunda sevişirken yazıyorum. Partnerim buna zaman zaman anlam veremese de, tam olarak beni, az çok tanıyan birinin bu tarz analizler için yaptığım işlere sorun çıkartmayacağını biliyorum.

     Seks yaparken önemli olan iki tarafın da hazza ulaşabilmesidir. Fakat bu çoğu zaman tam anlamıyla gerçekleşmez. Bunun birçok faktörü olduğu gibi, şu zamana özgü olarak partnerlerin birbirine hissedebilecek ölçüde odak sorunu yaşamasından kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Şayet benim aklıma seks yaparken yaptığım bir animasyon işi geliyorsa veya günlük planlarım arasında yapmam gereken bir şeyi, yapmadığımı ve unuttuğumu hatırlıyorsam... Ya da bir kadın için düşündüğümüzde, unutmak için seviştiği her partnerinle göz göze geldiğinde aslında sevdiği adam gözünde canlanıyorsa. Bu bizim yaptığımız işten alacağımız verimi %40 oranlarında düşürecektir. Bu zamanda ilişkileri çok hızlı yaşadığımız doğru. İnsanları hayatımıza çabuk sokup çabuk çıkartıyoruz. Ancak onların aklımıza ne zaman gelip ne zaman gelmeyeceğini kontrol edebilenimiz çok az. Bizler kusurlu olan yaratıklarız. Hatta çiftlerin birbirlerine karşı en dürüst oldukları zamandır seviştiği o kısa anlar. Taraflar çıplak, terli, ıslak, yerine göre vahşi; hayvan olduğumuzu anımsatır bize her inlemeler. Sert dokunuşlar, sert bakışlar ve bazen normalde söylenmeyen ahlaksız cümlelerin söylenmesi...

Bu dürüstlüğün getirdiği zorlamalar, beklentilerin karşılanamaması, bizi ister istemez hizmet sektörüne sürüklüyor. Daha iyi görünümlü partnerlerin seviştiği videoları izler hale geliyoruz. Üstelik bir arkadaş ortamında 'Twitch yayını izleyen insanları anlamıyorum. İnsan oyun oynayan birini neden izler ki?' diyerek.

     Benim çevremde porno izlemeyen insan yok. Ne kadar inandırıcı gelmese de ben, yaklaşık 73 gündür porno izlemiyorum. Bunun yararı var mı bilemem. Ama bundan muzdarip 37 insanla konuştum. Anonim uygulamalar aracılığı ile kadın erkek fark etmeksizin, ‘’En ufak bir erotik mesaj veya konunun sekse geleceğini hissettiğim her 'an'da elim istemsizce aşağıya gidiyor.’’ diyen insanların, gün içinde seks dışında bir şey düşünemediklerinden yakınmalarını dinledim. Bu insanların 8'i porno izlemeyi, Seks yerine tercih ettiklerini söyledi. Her gün 16'sı mastürbasyon yaptıklarını, bazen gün içinde 2 veya 3 defa yaptıklarını söyledi. Bu insanlar size, evinde oturan, asosyal, çalışmayan, ergen görünen tipler gibi geliyor olabilir. İçlerinde tıp okuyan bir kadın, ve 32 yaşında evlilik geçmişi olan bir erkek de var. Genel yaş ortalaması 23. Evli bir arkadaşım(30) çocuğu olduktan 8 ay sonra ilişkilerinin ayda 1'e gerilediğini çoğu zaman porno izlediğini söyledi. İş güç belası, yorgunluğun üzerine sevişmek için tarafların birbirini tetiklemesi gerekirken, en ufak bir tartışma, o geceyi, bireysel duş seanslarına, elinde telefon, kulaklık takılı, ekran yanılsamalarına hapsediyor. İlişkilere olan tahammülsüzlüğümüz, bizi, bize özel yazılan algoritmalardaki reklamlara bağımlı hale getiriyor. Sanal seks denilen Role-play kavramlarıyla Discord server'larda sabahlara kadar süren sohbetler görüyorum. Tinder benzeri uygulamalarla, kişiye, onu tanıma fırsatı vermeden 1 saniyede eleyerek hayatımızdan def ediyoruz. Bunun gibi sayısız örnek vererek felaket tellalığı yapmaya gerek yok zira sıkıldığını tahmin edebiliyorum.

Peki çözüm nedir?

     Gerçeklik algımızdan koptuğumuzun farkına varmamız lazım. İnsanlar birbirlerinin yüzüne bakmadan iletişim kurar hale gelmiş durumda. Yazı yazmadığım sürede 2 farklı kadınla buluştum. 1'iyle 2.defa buluştuğumuzda, ilk görüşmemize göre daha keyifli görünüyordu. 16 tane turşu yedi biranın yanında mesela. Halbuki ilk görüşmemizde 34 adet yer fıstığı tüketmişti. Ekşilerle pek arası olmadığı sonucuna varıyorum. Ya da ilk görüşmeye aç geldiğini. İlk görüşmemizde tükettiği ilk 5 sigarayı 2. görüşmemizde daha kısa sürede harladı. Muhabbet etmekten keyif aldığı sonucuna varılabilir. Şimdi bu örnekten yola çıkarak, gözleri güzel bir kadını izlemekten ve konuştukça onu daha çok istemekten müthiş keyif alıyorum. Dokunma isteğim onu tanıdıkça daha da artabiliyor. Ama bunu medya üzerinden sürdürseydim, beni bakışları ve hareketleriyle tahrik eden biri olmayacaktı. Filtre edilmiş cümleler ve fotoğraflara kanacaktım belki de. Ya da iş buluşma durumuna geldiğinde beklentimin altında kalacaktı her şey. En iyi ihtimalle muhabbetin sekse gelmesini sağlayıp 'nude' atmasını teklif edip, bir sütyen kopçasına bakarak porno izler gibi mastürbasyon yaptığım 2 kadın olacaktı hayatımda. Ya da olduğunu sanacaktım?

     Ben hayatıma neyi sokarsam sokayım, bu insan veya eşya olabilir. İnceleyip kodladıkça farkına varabiliyorum. Önümüzde ki 10 yıl için ciddi endişelerim var ve sana her şeyi say diyemem ama, en azından kontrol etmek adına, gerçeklerden uzaklaşmamak adına. Merhaba’yı, Selamın aleyküm'ü eksik etmemen lazım lügatından. Ortak bir ilgi alanında buluştuğun karşı cins özellikle cinsel anlamda çekici geliyorsa çok daha seksi bir hale bürünüyor senin gözünde. İlginç deneyimler elde ediyorsun. Hayatına soktuğun bir insanın özelliklerini bir kağıda yazdığım zaman, meğer öğrenebileceğim, ya da şu sıkıntılı hayatından örnek alabileceğim ne özel anlar yaşamış diyebiliyorum. Öyle gelmese de hepimiz özel ve beklenmedik canlılarız. Umulmadığı anlarda, keşfedemediğimiz özelliklerimizle, o durumdan sıyrılıp hayatımızı başka yöne çevirebilecek özelliklerle donatılmışız. Sadece iletişime geç ve cesaret göster.

Mesela: Her gün bindiğin toplu taşımada en son ne zaman ‘’Günaydın, kolay gelsin.’’ dedin ki?

Not: Türkiye'de bazı şeyler ne kadar tehlikeli de olsa denemeye değer bence.

Görüşürüz.

 
Ekşisözlük: