Bu Kadar ''Zor'' Mu? #4


     Seni tüm içtenliğimle selamlıyorum sayın okur. Biliyorum, maalesef söz verdiğim zamandan tam 32 saat sonra bu yazıyı Blog'a yüklediğim için, bu istikrarım seni endişeye düşürmüş olabilir. Ancak bu böyle bile olsa beni ve bloğu umursaman çok mutlu ediyor. Peki neden 32 saat sonra geldi bu yazı?
     Dışardaki insanların yaptıkları hakkındaki analizleri, istatistikleri kayıt altına alırken, kendimi sana daha samimi gösterip belki ortak bir nokta yakalarız diye, bu bölümde bizzat kendi ailemle olan ilişkimden bahsedeceğim. Eminim ki bazı durumlarda ortak paydada buluşurken bazı durumlar içinde ne alakası var diyeceksin. Bu yazı geç geldi çünkü ben tek yaşıyorum. Ailem yanıma yeni gelebildi. Gelecekleri gün 2 telefon görüşmesi yaptık. Geldiklerinde, evimden çıkıp, toplam 41 adım 12 merdiven sayarak arabaya ulaşıyorum. ‘’Hoş geldiniz’’ i ailem valizleri indirirken ‘’Hoş bulduk’’ ile karşılıyor. 3 kere inip çıkarak 246 adım 72 merdivenle eve tekrar ulaşıyorum. Evdeki valiz ayıklama dolap yerleştirme sonrası tekrar bir ‘’nasılsınız, yolculuk nasıldı?’’ sorusu, ‘’İyi geçti sen neler yaptın?’’ la cevaplanırken karşılık gelen soruya ‘’İyiyim bende, bildiğiniz gibi.’’ diyerek odama geçiyorum.
     Yılda 2 defa ailemi görüyorum ve sadece kullandığım cümle sayısı 3 mü? Bu gerçekten olabilir mi? Bu gerçekten olabiliyorsa benim psikotik bir rahatsızlığım mı var? Konuşma güçlüğü, iletişim sorunu gibi. Hayır kardeşim. Hayır güzel kardeşim. Ben bu bloğu sırf 1 kişi daha okusun diye parmak uçlarım su toplayıncaya kadar ‘’Kopyala – Yapıştır’’ sistemiyle aklına gelebilecek her mecrada insanlara yollayıp geri dönüş aldığımda işin ‘’Halka İlişkiler’’ kısmıyla da ilgileniyorum. 1 kişiyle sadece kurduğum cümle sayısı minimum 20 ve üzeri. Ben ailesinden yana sıkıntı çeken bir insan değilim. Çok şükür birtakım şeyler yolunda fakat konuşmayı unutmuş olmam olası değilse sorun ne? Elimden düşmeyen Android, her fırsatta yanımda olan kablosuz klavye, benim hayatımdan ne alıp götürmüş olabilirde en sevdiklerimle anlaşma konusunda sıkıntı yaşıyorum? Madem bu benim problemim (ben bunu çözümleyip analiz etmek adına geçici bir problem olarak görüyorum.) Dedim bunu yaşayan insanlar var mı, bir çetele çıkarayım. Kendim gibi tek yaşayan 3 tanıdığa ulaştım. 2’si erkek 1’i kadın. Erkek olanlara ‘’En son ailenden kiminle ne zaman ve ne konuştun?’’ diye sordum. 1’i ‘’Su faturası fazla gelmiş ona itiraz et diye randevu al dedi bu sabah’’ ondan önce? ‘’Gecen Salı’’(telefonundan son wp konuşmasının tarihine bakarak cevap veriyor ve bugün günlerden Cumartesi!). Diğer erkek olana soruyorum. ‘’Dün konuştuk. 3 günde bir konuşuyoruz. Hatta babama dizi önerdim ona başlayacak.’’
Kadın olan ‘’Her gün konuşuyoruz annemle ama babamla çok sık konuşmuyoruz. Paranı yatırdım diye genelde ay başında mesaj atar.’’
     Bu örnekler, 3 kişi baz alındığında çok yetersiz istatistik gibi göründüğünü biliyorum. Çevremde fazla tek yaşayan insan olmadığı için gelin bir de ailesi ile yaşayanlara bakalım. Bunun için insanlara tabiî ki de sosyal medya kullanım aralığını sordum. Bak arkadaşım, günde 7 saat sosyal medyayı aktif kullanan bir insan ailesiyle doğru dürüst muhabbet etmez. Ailesi de bu bataklığa düştüyse şayet mutfaktan çocuk odasına ‘’Çay koyuyorum.’’ u WhatsApp aracılığı ile iletecektir. Apartman komşularıma tek tek çıkıp sosyal medya kullanım oranlarını sordum. Toplam 27 daire var. 12’si çocuklu çalışan karı-koca. 5’i çocuklu ev hanımı-çalışan. 2 bekar çalışan. 8 dairenin 3’ü evde yoktu diğerlerinden bilgi alamadım. Çalışanlar genelde işinde gücünde, günün 10 saatini harcadıkları için eve geldiklerinde ilk iş çocuk bakım görevleri dışında telefon ve televizyon ortamında ekran izleyerek hayatlarına devam ediyorlar. Ev hanımı-çalışan ikilisi ise gün içinde iş dönüşleri ‘’Bir şey lazım mı?’’ gibi bir rutin iletişim halindeler genelde 10 saniye içinde telefon kapanıyor. Bekar olanların takıldığı arkadaş grupları haftada 1 veya 2 kez misafir oluyorlar ve genelde yapılan aktivite film, bira, maç üçgeninde dönüyor. Danışmanlarım olmadığı için ve lanet olası tasarımlarla uğraştığım için çıkardığım istatistikler çok basit gelebilir anlayabiliyorum ancak imkanlarım doğrultusunda bu kadar veri elde edebiliyorum.  Sormak istediğim şu:. En son gerçekten konuşmaktan keyif aldım diyebileceğin kaç sohbet anımsıyorsun? Bak ben sadece askerde gece 4-6 nöbetim olmasına rağmen Badim (altımda yatan götveren)’le onun meslek hayatı hakkında, 1,5 saatlik bir sohbetimizi anımsıyorum yakın zamanda (5 ay önce) ve bundan öte, ailemle kurabildiğim iletişim seviyesinde endişe verici oranda düşüş yaşıyorum. Hayatımıza virüs girdi ve bu yaşlıları çok daha fazla etkiledi. Bunun büyük ölçüde farkındayız. Fakat biz başımıza bir şey gelmedikçe bir şeyleri asla kavrayamıyoruz. Ne yazık ki çok üzülerek söylüyorum ama ölüm diye bir şey var. Geriye dönüp baktığında bir insanı ailesi dışında kimsenin yeteri kadar sevip sahiplenmediğini görüyoruz. Burada işi duygusallığa dökmeyeceğim ancak ben babamla Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor, Türk futbolu hakkında konuşmaktan, nostalji olarak ‘’Şimdi nerede o zamanlar, biz bile çocuktuk.’’ diye her anlattığı anıyı dinlerken, meğer peder beyle yapılacak ne aktiviteler varmış diyorum. Teknolojiye direnemeyeceğiz fakat dilimiz hala çalışıyor. Biz insanların eksiklik ve zayıflıklarına katlanamayacak hale geldik. Yavaş yürüdüğü için babasıyla beraber spor parkına gidip, aynı pistte yürümeyen insanlar tanıyorum. Aynı evde yaşayıp ailesiyle konuşmayan bir yakınım var. Bizi bu hale getiren ne bilmiyorum ancak bir insana onunla ilgilendiğini hissettirebilecek bir cümle kurduğun zaman, o insanın içini dökmeme şansı yok. Kendi ailemle konuştuğum cümle sayısıyla, 1 gün içinde sosyal medyada kurduğum cümle sayısı arasında ki oran %19,6.
     3 gün önce bir kadınla buluştum. 1 saat 15 dakika süren sohbetin 27. Dakikası 31, 49, 55, 63. Dakikasında telefonuna baktı. Benden sıkılmış olabilir mi? Sanmam zira tekrar randevulaştık. Ancak bir muhabbet sırasında gözlerin gözlerden uzaklaşıp masaya, o bildirim ışığına kaymasıyla, bir aslanın pençesini o leşe uzatması gibi elimizi uzatıyor ve merakımızı gideriyoruz. Ben uzun zamandır masaya telefon çıkartmıyorum. O gün 1 saat 15 dakikalık görüşmede elim telefona gitmedi ve gözün telefona giderken ağızdan çıkan cümleler ile karşı tarafı gördüğün zaman gözünde bir çekiciliği de kalmıyor. Kendi kendimizi basitleştirdiğimizi düşünüyorum. Bu zamanda keşfedilen yeni teknolojilerle yeni görgü kuralları edinilmedi. En basiti ‘’Telefonu arayan kişi kapatır.’’, bak bunun üzerine biraz düşün. O görüşmede telefona her bakmadığı zaman karşımdaki kadının eli vücuduna masaya, bardaktan diğer uca geziniyordu. Çok yakışıklı olduğum için yaptığı heyecanın etkisinin yanında, o dokunmak isteği telefonuna bakamadığı için strese sokuyor arkadaşı. Aşağıda o güne ve 4 güne dair istatistikleri de vereceğim. Konudan çok sapmamak adına yaptıklarımdan pek bahsetmedim. Aile olayı malum kritik bir durum. Bu yazıyı amaçladıktan sonra gün içinde çok defa ailemle konuşmaya ve konuşulacak şeylerin olduğuna kanaat getirdim. Eğer sen de böyle bir deneyim yaşadıysan ve kafanda bu tarz bir sorun varsa yorumlarda benimle paylaşmanı isterim.
76 Saatte neler oldu?

-0 Fastfood yedim.
-6 Maden suyu içtim.
-1 Defa dondurma yedim.
-25 Sayfa kitap okudum.
-2 Sayfa dergi okudum.
-20 Barfiks çektim.
-110 şınav çektim.
-13 Tanımadığım insana Merhaba dedim.
-1 Kadınla çıktım. (Göz teması kurarken gözünü genelde sola kaçırıyor, sol-yukarı.)
-1 Arkadaşım beni çok sevdiğini söyledi.
-325 kişiye blog mesajı attım.
-10 kişi verilen istatistikleri tutarsız bulup herhangi bir sonuç getiremedi.
-13 kere parmaklarımı kütletme girişiminde bulundum.
-4 Animasyon yaptım.
-7 Bölüm dizi izledim.
-2 Film izledim.
-3 Kişi bana ne senin işemenden dedi.
-12 Kişi lütfen yaz dedi.
-1 Kadınla çarşamba günü için randevulaştık. (Yalan olacak gibi duruyor.)
-5 Saat babamla konuştum.
-2.5 Saat annemle konuştum.
-4.5 Saat İkisiyle beraber konuştum.
-8 Litre su içtim.
-4 kafe garsonunun günde attığı adım sayısını hesapladım. (9611- 7 saat Ortalama)
-31 Saat bilgisayar başında zaman geçirdim.
-2 gün, günlük planlarımdan 3 tanesini yapamadım.
Not: İstatistik konusunu daha toplumsal konulara yaymayı planlıyorum. Yavaş yavaş kendimden uzaklaşmayı hedefliyorum. Sıkıldıysan yorumlarda belirtebilirsin. Bana zaman ayırdığın için sana çok teşekkür ediyorum ve son olarak

                     “Unutmayın ki yaşam, aldığımız soluklarla değil, soluk kesen anlarla ölçülür.”

 
                                                                                                                                     George Carlin

Görüşürüz.

Ekşisözlük:

Yorumlar

  1. detayın biraz daha ön planda olduğu bir çalışma olmuş, emeklerimize sağlık :)

    YanıtlaSil
  2. insanlarla ilişkilerine istatistiksel olarak devam ediyorsan sağlıksız gelişir tüm sohbetlerin. ama sohbet ederken samimiyetinden ödün vermeden ve akışı bozmadan bu istatistikleri çıkartıyorsan sandığımdan daha zekisin hacıt.

    YanıtlaSil
  3. ayaklar daha yere basıyor. güzel

    YanıtlaSil
  4. Bana fazla istatistiksel geldi ama ilgisini çekenler için güzel bir blog ve yazı, diğer yazıları okumadım ama tasarım genel olarak hoşuma gitti.. yolun açık olsun, başarılarının devamını dilerim

    YanıtlaSil
  5. Güzel olmuş elinize sağlık

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

YANILSAMA #6

1 TARANTİNO Filmi İzlemek #5

MASKE CEZASI 900TL #8